21 Mayıs 2015 Perşembe

Karpatlar'da Konferans

AIESEC LVİV Local Committee Conference

Dört gün boyunca kaldığımız ev.

Trenden indikten sonra bir heyecanla kalacağımız yere doğru yola koyulduk. Çok büyük olmayan bir yerleşim biriminin içerisine doğru ilerliyorduk. Dağlar karlarla örtülüydü, yüksekte olmasından dolayı havada bir hayli soğuktu. Yolun kenarına doğru dizilmiş komandolar gibi sıra halinde ilerliyorduk…
Yaklaşık 20 dakika mesafedeydi kalacağımız yer. Yolda giderken saat 7’den sonra kapanan küçük bir marketi gösterdiler. Bakkalda sigara satılmıyordu. Böyle bir durumla karşılaşmamak için önceden fazla sigara ve alkol almıştım yanıma. Bakkaldan 300 metre ötede ise kalacağımız yere ulaştık. Aslına bakarsanız evi görünce mutlu olmayan tek kişi bile yoktu. Mükemmel bir ağaç evdi. Hemen aşağısından nehir geçiriyor. İnanılmaz bir dağ manzarası hep hayal ettiğim gibi bir yerdi.
Nehir ve teniz hava.
İçerde herkese bir oda verildi. Biz 3 Türk ve bir Brezilyalı arkadaşla birlikte dört kişilik odada kaldık. Hemen “AIESEC oyunları” ile gruptaki diğer kişiler ile tanışmaya başladık. Daha önce hiç oynamadığım oyunlar oynadık. Ardından içeride masa tenisi olduğunu öğrendim en çok buna sevindim. Konferansta sıkıldığım zamanlar burası benim için çok iyi geliyordu.

Telefonun çekmediği sadece doğa ile baş başa 4 gece bizi bekliyordu. Akşam ilk fırsatta bakkal kapanmadan gitmeyi planlıyordum. Oyunlar bittikten sonra, herkesten akşam bira, votka için para toplanmış ben o sırada yoktum. Ben kendi biramı kendim aldım ve eve doğru yöneldim. Akşam 10 gibi litrelik biralar ve votkalar içilmeye başlandı ancak kimse biranın tadını beğenmemişti. Herkes fazla biram olup olmadığını, birayı nerden bulduğumu soruyordu. O an ister istemez fazla bira aldığım için sevinmiştim.
İlk gün telefonun çekmediğini öğrenen Çinli arkadaşların ifadeleri.

 O akşam güzelce eğlendik. Sabah erken saatte kahvaltı için uyandırıldık. Konferansın belli kuraları vardı. Erken yatılıp, erken kalkılacaktı. Sunumlara katılmak mecburi idi, katılmazsan eline çarpı atılıyordu. Akşamda en çok çarpısı olanlara ceza veriliyordu. Bir tane de “gossip box” vardı. Herkes birileri hakkında dedikodu yapabiliyor, o gün beğenilmeyen sunumlar vb. şeyler yazılıp kutuya atılabiliyordu. Akşam saatinde ise “gossip girls” adında iki kişi kutudaki yazıları okuyorlardı.
Ertesi gün yine sunumlar başlıyordu. Sunumlar çok sıkıcı olmasına rağmen, çok nadir ilginç konulara da değiniliyordu. Genelde bizlere sorular yöneltilip neden Lviv’e geldiniz? Burayı tercih sebepleriniz neler?  gibi sorularla muhatap oluyorduk. Bu sorulardan artık bıkkınlık gelmişti. İlginç ama üzerimiz de baskı oluşturularak sunumlara katılmamız isteniyordu. Daha önceden tanığımız içinse arkadaşları kıramıyorduk ancak çok sıkıcı hale gelmeye başlamıştı…
Parmak büyüklüğüne göre sıralama yapılırken

Ben başta olmak üzere çevrede yürüyüş yapmak, gezmek istiyorduk ama sunumlar olduğu için izin alamıyorduk. En son isteklerimize daha fazla dayanamayıp çevreyi görebilme şansımız oldu. Bulunduğumuz yer tam anlamıyla harikaydı. Biraz doğu kara deniz yaylaları tadında muhteşem manzarası olan bir yerdi. Çevredeki evler genel olarak ahşap evlerdi. Evler nehrin eteklerine doğru dağınık olarak yerleşmişlerdi.
Bulduğumuz ilk fırsatta toplu olarak fotoğraf çekindik.


Şehirden uzak olduğumuz için akşamları her yer kap karanlık oluyordu. Bu sayede gece yıldızları seyretmek, eşiz güzellikteydi. Evden biraz uzaklaşıp tam olarak karanlık bir alandan yukarı bakıldığında sanki yıldızlara dokunabilecekmişsiniz gibi hissediyorsunuz. Yıldızlar koro halinde parlıyordu sanki arada kayan yıldızlar koraya renk katıyordu… Yıldızları hizalayıp belirli figürleri düşleyebiliyordum. Bu yüzden fırsat bulduğum anlarda kendimi dışarı atıyordum.


Karpatlar’da çok güzel dört gün geçirdik. Bu geziyi güzel kılan diğer bir sebepse doğal güzelliklerle dolu bir yer olması idi. Bazen çok popüler bir şehre gidersiniz ancak bazı şeyleri yakalayamazsınız. Bu tarz küçük kasabalar, dağlık alanlarla kaplı turistik yerler bana daha cazip geliyor. Doğayla iç içe olmak gibisi yok…
Son gün konferans bitmeden herkes konferans hakkındaki görüşlerini söyledikten sonra elindeki ipi birine verdi. İpi alan kişide görüşlerini söyledikten sonra diğer bir arkadaşa verdi.

Bölgedeki evlerin bir bölümü.


Karpatlar'ın kendi özgü ahşap evleri. 
Kaldığımız yerin çalışanları. 
Yol Kenarından yürüyerek yaklaşık 20 dakikalık bir mesafe yürüdük. 
Trenden inip kalacağımız yere doğru yola çıktık. 
İlk gün masa tenisine yoğun talep vardı.

Oyunlar sırasında

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder