2 Nisan 2015 Perşembe

New Orleans- Work and Travel


İlk çalıştığım yerdeki iş arkadaşlarım. Gelmeden önce çekinmiştik.
New Orleans kenti Amerika’nın güney eyaletlerinden Louisiana'nın en önemli şehridir. Şehrin köklü bir tarihi olması şehri Amerika’nın diğer eyaletlerinden ayırmak ile birlikte şehre farklı bir hava katmaktadır. Downtown'da Royal Street yani French quarter olarak geçen bölge yoğun olarak tarihi binalardan oluşmakta şehre  gayet güzel bir hava katmaktadır.

Öncelikle şunu söylemek gerekir, buraya tercih edenlerin bilmesi gereken en önemli şeylerden biri yaz mevsiminde aşırı yağışların olması. Bu yağmurlar havayı serinletmesi açısından harikadır, ancak yağmurlardan ve sıcak havadan dolayı turist sayısından bir hayli düşüş gözlenir. Şehirdeki ekonomik çarkların dönmesi açısından turistler önemlidir. Aslında tatil şehri havasındadır New Orleans bir iki gün kafa dinlemek için gelenlerin yeridir. Şehir merkezinde Canal Street boyunca çok sayıda dünyaca ünlü oteller vardır.

New Orleans Amerika’nın en büyük konferans salonlarına sahiptir. Dolayısıyla büyük katılımlı konferanslar gerçekleşir. Konferanslar sırasında şehirdeki her yer dolar sizde dolayısıyla gündüz para kazanırsınız akşam ise yeni tanıştığınız insanlarla eğlenirsiniz. Zaman geçtikçe şehre alıştıkça bir kişi bile gelse fark edersiniz, öyle bir şey ki siz tanımasanız da onlar tanıyor sizi. Belli bir süre sonra şehirdeki Türklerle tanışırsınız gittikçe artar bu sayı, özellikle taksici Türk sayısı bir hayli fazladır. Baya faydalı olurlar bazense zararlı olabilirler, bu yüzden dikkat edilmesi gereken bir unsur…
New Orleans'ın gece Mississippi'den görünümü, nehrin karşı tarafına belli saatlerde ücretsiz feribot var. Gece bu manzarayı görebilmek için binmiştik.

Nasıl Gidilir ?

ABD'ye ulaştıktan sonra çeşitli yollarla ulaşılabilir. Bilidğim kadarıyla Türkiye'den direk uçuş yok, ancak Florida'ya yakın olması ulaşımı kolaylaştırıyor. Uçak biletini önceden almanız önemli çünkü bilet fiyatları bir hayli pahalı önceden alırsanız daha uygun fiyatlarda seyahat edebilirsiniz. Dönüşü New York’tan almanız, akıllıca olabilir. Dönerken New York’a erken gidip şehri gezebilirsiniz. Şehre benim bildiğim kadarıyla New York ‘a iki tane uçak gidiyor; bir tanesi Delta diğeri şuan aklıma gelmedi. Delta bavul başına ücret almaktadır, 20.30 kg gelse dahi sorun çıkarta biliyorlar. Bir de deltanın New York-New Orleans arasında kullandığı uçaklar eski olmakla birlikte teknolojik olarak da yetersiz. THY'nin uçaklarından sonra o uçaklarla seyahat etmek biraz garip gelebiliyor.

Nerde kalınır ?

New Orleans’ta konaklama sorun, Amerikan vatandaşı olmamanız ve 3 ay kalacak olmanız gerekçesiyle ev vermiyorlar. Evler uzak kaldığı için ve sınırlı bir ulaşım ağına sahip olması dışarıdan ev tutma imkanını zorluyor. Bunun yerine ucuz hostelleri veya otelleri tercih etmeniz daha mantıklı olabilir. Biz öyle yapmıştık ancak çok sayıda olmaması ve şartlarının pek iyi olmadığının altını çizmekte yarar var. Vincent guest house(magazin Street 1507) burada kalmıştık eski bir yetimhane olan bu yer zamanla hostele dönüşmüştür. Günü birlik kalmak isteyenler veya uzun süreli kalmak isteyenler için iyi bir yer. Aslında çok iyi bir yer değil ancak bu fiyata daha iyisi yok! 
Not: pazarlık yapmayı unutmayı bazen yarı yarıya indirim yapılıyor. Hatta kalmak için gelenlerin zamanla çalıştıklarını görebilirsiniz. Bunun dışında evlere craigslist'ten de bakabilirsiniz.

Ne yenir ?

New Orleans yemekleri Amerikan halkınca çok beğenilir öyle ki giderken hava alanında çalışan kadın nereye gittiğimi öğrenince “ oranın çok iyi yemekleri var” çok şanslısın demişti. Gel gör ki ben aynı kanıya bir türlü varamadım. New Orleans’ta yemek sektörü Amerika’nın genelinde olduğu gibi fast food üzerine kurulu. Po boys isminde bir menüsü vardı, şehrin her yerinde görebilirsiniz. Bunun dışında deniz ürünleri açısından oldukça ilerde bir mutfağı var. Sanırım havaalanındaki kadın deniz ürünlerini kastetmişti. Ancak deniz ürünlerinin fiyatları bir hayli yüksektir öğrenciler için… Burger King, Mc Donalds, Subway vb. fast food işletmeleri bir hayli fazla. Ancak Türkiye’de olanlardan bir hayli farklı; başta müşterileri olmak üzere… işletmeler genel olarak çok temiz oldukları söylenemez. Subway diğerlerine nazaran daha temizdi. Eğer üniversitede ev hayatı yaşamadıysanız yemek konusunda sıkıntılar çekebilirsiniz. Bir yerden sonra hazır gıdalardan bıkarsınız yemek yapmayı bilmiyorsanız gerçekten zor saatler sizleri bekliyor diye bilirim. Şimdiden birkaç basit yemek tarifi öğrenin derim işinize çok yarayacak hem midenize hem de cebinize…Cafe Du Monde'de Benye yemeyi unutmayın sakın.
Amerikan futbol maçını izlemek için gelenlere özel açık büfe..
Nerede çalışılır?

Şunu belirtmeliyim ki şehir yazları çok nemli ve yağışlı geçmektedir. Bu durum şehre gelen kişi sayısını düşürmekte ve bu da önlenemez bir sürü olumsuzluğu beraberinde getirmekte. İşler yoğun değil denerek işten erken gönderilmeler başlar ve bu durum iyiye gitmesi gerekirken daha kötüye gitmekte. Para kazanamazsınız işten erken gelirsiniz daha çok masrafınız olur. İkinci bir iş ararsınız bulamazsınız vb. bunun gibi pek çok olayla karşılaşırsınız.   Benim sözleşmem var beni bu kadar saat çalıştırmak zorundasınız deseniz bile gönderilirsiniz sponsorunuza bildirirsiniz. Olayı anlama adına bir sürü sorular yöneltilir, bir buçuk ay üzerinden geçer ve başka bir eyalete gönderebileceklerini söylerler. Orası da Amerika'nın en kuzey eyaletlerinden biridir. Orada da işsiz kalabilme ihtimali var. Sözleşmenin bir anlam ifade etmediğini anlarsınız, ikinci iş bulmak istersiniz sponsor benim onayım olmadan ikinci işte çalışamazsın yoksa vizeni iptal edeceğini tehdit edercesine söyler. Bunun gibi sorunlarda sürekli vizenizin iptalini gündeme getirirler oysa sizin hakkınızı savunmazlar, müşteri çekmek için başlarda broşüre bir çok olumlu göz boyayıcı şeyler yazarlar ama öyle değildir…

Poppy’s Time Out Sport Bar, The Crazy Lobster bu iki firmanın da sahibi aynı, işletmeler arasında 100 metrelik bir mesafe var. Birisi spor maçlarına yoğunlaşmıştır isminden anlaşılacağı gibi, diğeri ise deniz ürünlerine… Yaz döneminde Amerika’da spor müsabakalarına ara verilir bu zaten olmayan müşteri kitlesini iyice aşağı çeker. İkinci sorun ise havalardan kaynaklı, buda pek çok şeyi olumsuz etkiler. Sport Bar'da çalışmıştım, o yüzden sadece oranın süpervizörleri hakkında bilgi vericem. Errol, Terasa, Guy evet ismi Guy, Terasa hariç ikisi de iyi insanlardı. Errol baya iyi birisidir, eğer orada çalışırsanız Errol’a her şeyi anlatabilirsiniz, yardımcı olacaktır.

Yağmurlu bir günden Time out, yağmur çok yağar ama sel olmaz, çok iyi bir alt yapısı vardır, şehrin yağmur sonrası hava sıcak olduğundan yerler çabuk kurur, yağmur hayatı durdurmaz hayatı devam ettirir, şehre serin bir nefes aldırır...

Eylülün sonuna doğru şehir canlanır, söylenenlere göre Ekim’den sonra şehir çok kalabalık olurmuş, kuzeyde yaşayan insanlar hava soğuduğu için güneye inerlermiş ve konferanslar başlarmış bu durum Hazirana kadar böyle devam edermiş. Otel işlerinde çalışan arkadaşlarımız vardı, onlarında durumu bizden farksızdı işten erken gönderme onlarında büyük sorunuydu. Hatta bazen gittiklerinde “bugün off” sun diyerek geri gönderildiklerini onlardan pek çok kez dinlemiştim.

Dört dörtlük işletme

Cafe Du Monde işte eğer sponsorunuz burada size iş imkânı sunuyorsa koşa koşa gelin derim tam Work and Travel öğrencisi için bir işletme… İşten gönderme olayı burada yok zaten genelde buna gerekte yok. Şehrin en ünlü işletmesi diye bilirim şehirle adeta özleşmiş, şehre gelen her turist buraya mutlaka uğrar birileri mutlaka yönlendirir. Bizim çalıştığımız yerde müşteri yokken orası full olduğunu bilirim bu beni sinirlendirmişti çoğu zaman. Menüleri çok kolaydır cafe tarzı biyerdir, iki hafta çalıştım ama çok çabuk uyum sağladım, çalışanları da gayet iyi insanlar, WAT programının en iyi şartlarına sahip işletme olabilir. İşletme vergi kesmez, her hafta sabit bir ödeme alırsınız, günlük güzelde tip alırsınız…

Eğlence hayatı = Bourbon Street

New Orleans’ta insanların yaptığı iyi şeylerden biride eğlencedir, 7/24 sokaklarda caz sesi duyarsınız, canlı müzik konserlerini her yerde görebilirsiniz. Kaldığınız bölgenin bir yerinde mutlaka lokal eğlence mekanları mevcuttur. Civar insanlarının, arkadaşların, biraz daha orta yaşlı insanların toplandığı yerler bir hayli fazladır. Ayrı bir hava katmıyor da değil eğlence çok uzaklarda değil dedirten bir şehir. Türkiye'de bu tarz yerlerin olması çok iyi olurdu ama nerede... Bunların dışında French Quarter’da sağlam, temiz mekanlar var tabi buralar biraz pahalı ve ücretle giriliyor bazı yerlere ama gayet hoş mekanlardır. Son olarak Bourbon Street gibi devasa bir cadde üzerinde sayısız eğlence mekanının bulunduğu 24 saat açık olan kulüpleri olan eğlence dünyası. İşletmelerin isimlerindeki yaratıcılık gezerken gülümsetecek cinsten... Aslında şehrin kalabalık olduğu günlerde, festivallerde bu sokak çok daha eğlenceli oluyor.
Bourbon street, Crazy Corner

 Şehir  çok kalabalık olmadıkça ücretsiz giriş yapabiliyorsunuz, içki almak gibi zorunluluk yok, canlı müzikler her yerde birinde sıkıldıysanız diğerine gidebilirsiniz. Ancak yaş 21 olmalı buna dikkat ediyorlar, ilerleyen saatler de girebilirsiniz fakat genelde yaş sorunu her yer de karşınıza çıkıyor. Eğer eğlenceye, alkole, sigaraya düşkünlüğünüz varsa her yerde yaş soruyorlar 21 yaşını doldurup gelmekte fayda var.

Alışveriş = Walmart

Şehirde çok sayıda süs eşyası ve küçük hediyelik eşya mevcut, marka ürünlerin bulunduğu birkaç mall var. Bunlar genelde şehirden uzaktalar, bunların en iyi yanı orijinal olmaları içiniz rahat alıyorsunuz, çünkü imitasyon yok denecek kadar az ve bu yerler güvenli. Özellikle Marshall, TJ Maxx ve Ross fiyat olarak çok uygun, güzel kaliteli elbiseler, parfümler, gözlükler, cüzdanlar, bavullar ve şansınız varsa ayakkabılar bulabilirsiniz. Şehirde devasa teknolojik mağazalar beklemeyin Media Markt’ı mumla aradığınız zamanlar oluyor. İnternetten alışveriş popüler aldığınız ürün 1-2 haftaya geliyor. En büyük teknolojik mağaza Best Buy orada ve bir hayli sayısı fazla, tabi şehir dışında bulunuyorlar.

WAT öğrencisinin en büyük yardımcı marketi ise Walmart, çok uygun fiyatlar olması sizi rahatlıyor ve evinize yakınsa bir de çok daha mutlu oluyorsunuz. Çok fazla çeşitde sahip ve uygun fiyatlar ve indirimlerin bulunduğu yok yok dedirtecek alışveriş merkezi. Bunların dışında Lakeside’da aradıklarınızı bulabilirsiniz.

Yaşanan ilginç olaylar köşesi: Hurricane(Kasırga)

New Orleans 2005 yılında Katrina kasırgasında yerle bir olmuş bir şehir, kasırgalar genelde yazları oluyor. Hatta Hurricane session diyorlar, Temmuz sonu afişler asılıyor, uyarılar yapılıyor. Kasırgalar 1-5 arasında sınıflandırılıyor. 5 en kuvvetli olanı, yani rüzgarın hızı ve etkisi baz alınarak bu tür kıstaslar yapılıyor. Katrina Category 5'tı... Neyse hikaye kısmına geçelim, kasırganın geleceğini duyduk, zaten işler çok kötü para kazanamıyoruz, nereden çıktı bu kasırga... İş yerleri kasırga  başlamadan 2 gün önce kapanmaya başladı. Ancak  bizde hiç bir korku yok. Downtown'da insalar dükkanların pencerelerine tahtalar çakıyorlae, daha önce Katrina kasırgası süresince pek çok dükkan, ev yağmalanmış bundan dolayı önlem alıyorlardı. Elektriklerin gideceğini öğrendik stok yaptık 1 hafta her yer kapılı olacak dendi. Dolabta biraz et vardı, kasırga öncesi barbekü yapalım dedik, hostelin bahçesinde biralarımızı alıp, barbekümüzü yaptık.

Akşam olunca rüzgar hızlandı, hızlandı ve hızlandı... İlk önce elektrik gitti, ardından odamızın camları... Eşyalarımızın, bir kısmını diğer odaya aldık, fırtına gelecek diye hostel boşalmıştı. Gidecek yeri olmayan bizler vardık. Sonra 15 kişi civarında koridora oturup konuştuk saatlerce karanlıkta... Kasırga üç gün sürdü. ağaçlar yıkıldı, Katrina kadar olmasa da İsic'te New Orleans'a maddi zararlar verdi. Kaldığımız hostele bir hafta elektrik verilemedi. Obama geldi, konuşmalar yapıldı...Hayat yavaşça eski haline dönmeye başladı.


   


Gezilecek Yerler
French quarter evlerini görmelisiniz, hayvanat bahçesine ve akvaryuma gittim ancak ben en çok insectariumu beğendim küçük böceklerden, kelebeklere kadar çeşitli böceklerin olduğu devasa bir yer, kelebeklere bayılacaksanız renk renk, çok güzeller. Mississippi üzerinde turlar yapılır ve swamp turlarıda revaçtadır. Şehrin önemli merkezlerine 24 saat ulaşım sağlayan Street car ile 3 dolara gün boyu gezebilirsiniz. İndiğinizde bu bileti otobüslerde de kullanabilirsiniz. Ayrıca 2. Dünya savaşı müzelerine de bir göz atabilirsiniz, eğer doğru zamanda orda iseniz Saint ya da Hornet’ın maçını izleyebilirsiniz. Futbol maçlarına ilgi yoğun maç sırasında insanlar şehre gelirler ya statta ya da bir spor mekanda maçlarını izlerler. Bunun dışında Mezarlıklara gidebilirsiniz, yağmurlaedan koruma amaçlı, devasa mezar taslarını görebilirsiniz.




Royal streeten bir görüntü burada evler iki ya da üç kattır, tarihi evler arasında New Orleans’ın farklı bir döneminde yaşarsınız.

Hayvanat bahçesinin girişinden bir görüntü, çok çeşitli hayvanları bir arada buluşturan seveceğiniz hayvanların, olduğu kadar korkacak olduğunuz hayvanlarında bulunduğu bir yer. Fillerden, çeşit çeşit yılların olduğu bir hayvanat bahçesi sizi bekliyor olucak.

Canal streetten bir görüntü, şehrin merkezinden geçen bu cadde şehri ikiye böler, bir tarafta French quarter, diğer tarafta modern binaların olduğu poydras.

İnsectarium, bunun gibi çeşitli böcek ve kelebek türlerinin bulunduğu bir yer, ilginç ve çok uğraşılarak yapıldığı bir şey olması nedeniyle ziyaretçi sayısı bir hayli yüksek olan bir mekan.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder