5 Nisan 2015 Pazar

Yararlı Bilgiler: ucuz uçak firmaları, konaklama ve otobüs firmaları

Rynair'le Budapeşte gezisine başlamadan hemen önce...

Bir sonraki yazıma geçmeden önce seyahate çıkmadan önce nasıl plan yapılır. Hangi siteler kullanılabilir gibi bilgiler vermek istiyorum.

Ulaşım:

1- Uçak: Türkiye'de maalesef yurt dışındaki gibi ucuz uçak politikası yaygınlaşamadı bir türlü, belki Avrupa Birliğine girebilirsek 50 TL Almanya'ya gidebiliriz. Başlıca ucuz uçak şirketlerinde bahsetmek gerekirse Rynair, Wizzair, Pegasus.

Pegasus bir dönemi değiştirdi, Avrupa'nın pek çok yerine uygun fiyatlar sunuyor. THY'nin yarı fiyatına, uçuşlar gerçekleştiriyor. Pegasus'un en ucuz uçtuğu yerler Lviv, Viyana, Roma tabi kampanyalara göre değişiyor bu yerler. Ancak genel anlamda Lviv, Berlin, Viyana'nın ucuz olduğunu söyleyebilirim. Aslında Avrupa'ya adım attıktan sonra bir çok seçeneğimiz oluyor. Mesela Rynair 30 TL'ye Varşova'dan Budapeste'ye gitmiştik veya Wizzair'le 40 TL'ye Varşova'dan Oslo'ya gitmiştik. Tabi önceden almıştık biletleri ancak genelde bu firmalar çok ucuz oluyor.

Wizzair, Macaristan şirketeti ve İstanbul'dan Budapeşte'ye gayet ucuz uçuşlar düzenliyor. Ancak tek sorun sadece 8 kg kabin bagajınızı yanınıza alabiliyorsunuz. Rynair ve Wizzair'de bagaj almak bilet fiyatına denk geliyor. O yüzden bu uçaklar genelde sırt çantası ile gezenler için uygun olduğunu söyleyebilirim.

easyjet.com: Alman şirketi, 20€ dan biletler alabilirsiniz

onurair.com: Türk firması Amsterdam ve Viyana için ucuz uçuşları var.

sunexpress.com: THY’nin yan sanayisi diyebiliriz.


Havaalanı


2: Otobüs
Otobüs firmaları saatleri geldiğinde bir dakika bile durmadan yola koyulurlar. Genelde araçların içerisinde tuvalet vardır. İkramda bulunulmaz tabi isterseniz veriyorlar bir şeyler.

Polskibus.com: Doğu Avrupa için en ucuz ulaşım aracıdır. Polonya kökenli bir şirkettir. Polonya'dan bir çok şehre gidebilirsiniz: Berlin-Varşova, Prag-Varşova, Viyana-Varşova gibi, 5 zloty bile bilet bulabilirsiniz. Koltuk numarası olmuyor. İstediğiniz yere oturabilirsiniz. Otobüs çift katlıdır ve tuvaleti mevcuttur. Çok fazla ara vermez 2 dakika olur genelde o da yolcu inip binmesi için durur. Genel olarak söylemek gerekirse servis beklemeyin genelde ikram olmuyor ve araçlar Türkiye'deki gibi son model, koltukların arkasında ekran olan araçlar değil.

Megabus.com: Batı Avrupa için en iyi otobüs firmalarından biridir. Zaten çok fazla seçeneğiniz yok, genelde trenin hakimiyeti söz konusu olduğundan Batı Avrupa'da otobüs firmaları yok denecek kadar az.    
             
Meinfernbus.com: Kullanmadım ancak, Almanya için en ucuzu  olduğunu duymuştum    
Studentagency ile Viyana'dan Prague gitmeden önce...



Studentagency.com : Viyana'dan Prag'a giderken kullanmıştık, web sitesi çok kullanışlı değildi ancak koltuklarında ekran vardı.Bu sayede TV izlemiştik. Ayrıca Bruno'da yarım saat ara vermişti bu sayede Bruno'yu geze bilmiştik. Polskibus'tan sonra en çok sevdiğim firma diyebilirim.
                                                                       
Orangeways.com: Budapeşte'den Viyana'ya giderken kullanmıştık. Arabaları yeniydi ancak personeli biraz kabaydı, hatta benzin alırken direğe çarpmıştı şoför bir hayli beklemiştik...                                                                          
eurolines.com: Sizin kurtarıcınızdır, network ağı gibidir. Neredeyse tüm Avrupa'ya hakimdirler. Bir çok firmayla anlaşmaları vardır. Gayet kullanışlı, ucuz bir firmadır. Hatta 15 günlük sınırsız olarak kullanabileceğiniz biletler satarlar.

Swebus: Oslo'dan Stockholm'e gitmek için veya bizim gibi Oslo'dan Kopenhag'a gitmek için kullanabilirsiniz. Güzel bir firmaydı. Ancak yanlış hatırlamıyorsam bilet alırken zorluklar yaşamıştık.                                                          
bla bla car: Batı Avrupa'dan yayıldı diye biliyorum. Çok mantıklı bir uygulama, Türkiye içinde yaptılar ancak Avrupa'da insanlar makul fiyatlar söylüyorlar ve insanlar şu saatte orada olucam dediklerinde gerçekten oluyorlar. Türkiye'de nasıl yürüyor bilmiyorum.

Konaklama için websiteleri:

hostelworld.com: hostel için,

hostelbookers: Hostelworld'le birlikte en popüler hostel arama motorunda biridir. Bu siteleri kullanırken  daha önce kullanan kişilerin bıraktığı feedbackleri okumayı unutmayınız. Yine hostellerin yerlerini haritandan bakabilir, fiyatlarına inceleyebilir, online rezervasyon yapabilirsiniz. Unutmayın ki rezervasyon yapıp gitmezseniz, hostel sizin bilgilerinizi kullanarak o günün parasını alabilir. Bundan dolayı gitmeyecekseniz hostele rezervasyonunuzu iptal ettirin.

booking.com: hostel ve otel için

couchsurfing.com: ücretsizdir. ancak önceden ev sahibi ile konuşmalısınız. Sadece konaklama değil ayrıca eventler düzenleyerek şehirdeki turistler için aktiviteler yapılıyor. Profilinizi düzgünce doldurmayı unutmayınız arkadaşlarınıza rica edip, yorum yazabilir sizin hakkınızda profilinize bu sayede konaklama bulabilirsiniz.

Warmshower: Bisikletçiler için açılmış ve genelde bisikletçiler tarafından kullanılır. Amsterdam kullanmıştım ama ev çok temiz değildi. Farklı bir deneyim olmuştu benim için...

airbnb: couchsurfing gibi ancak para ödüyorsunuz. Ev sahibi iletişim kuruyorsunuz, indirim yapıyorlar. Bazen ev sahibi de oluyor evde ancak Avrupa'da üç kez kullandım üçünde de evde sadece bizler vardık. Mahremiyetinize önem veriyorsanız veya grupça eğlenmek için, güzel bir site olduğunu söyleyebilirim. Ayrıca ev sahibi depozito olarak kredi kartından belirli bir miktarı bloke ediyor site yardımıyla, eğer evde bir şeyler eksikse veya kırılmışsa ücreti kredi kartından tahsil ediyorlar. Böle bir durumla hiç karşılaşmadım ama olmayacağı anlamına gelmiyor. Dolayısıyla evleri bulduğunuz gibi bırakmakta fayda var.



Viyana'da airnb sitesinden bulduğumuz evde zaman geçirirken, kaldığımız en iyi ev burasıydı diyebilirim. Piyano'dan, kahveye, şaraba kadar her şey ev sahibince düşünülmüştü.

 TripAdvisor: Yine gezginler için yararlı bilgiler içeren güzel bir sitedir. Üyeler tarafından belirlenmiş, bir şehrin mutlaka görülmesi gereken yerler kısmı en çok kullandığım bölümdü.

Rome2rio: Bu site çok sık kullandığım bir sitedir. Eğer gideceğiniz yerle ilgili hiç bir şey bulamıyorsanız, bu site sayesinde bir şeyler bulabilirsiniz.


Vize istemeyen ülkeler 2015






Avrupa Birliği üyesi olmasakta bir çok ülkeye vizesiz gidebiliriz.  T.C. Dışişleri Bakanlığı'nın (MFA.GOV.TR) sitesinden açıklamalarıyla beraber en güncel haliyle aşağıdadır.


Listedeki ülkelere Umumi Pasaport'unuz ile gidebilirsiniz (Ülkelerin yanındaki açıklamalara dikkat ediniz)

Vize istemeyen ülkeler

Andorra: Umuma Mahsus Pasaport hamilleri 90 gün süreyle vizeden muaftır.
Arjantin: Umuma Mahsus Pasaport hamilleri anılan ülkeye yapacakları 90 güne kadar ikamet süreli seyahatlerinde vizeden muaftır.
Arnavutluk: Umuma Mahsus Pasaport hamilleri 90 gün süreyle vizeden muaftır.
Bahamalar: Umuma Mahsus Pasaport hamilleri vizeden muaftır.
Barbados: Umuma Mahsus Pasaport hamilleri 90 gün süreyle vizeden muaftır.
Belarus: Umuma mahsus pasaport hamilleri 30 gün süreyle vizeden muaftır.
Belize: Umuma Mahsus Pasaport hamilleri 90 gün süreyle vizeden muaftır.
Bolivya: Umuma Mahsus Pasaport hamilleri 90 gün süreyle vizeden muaftır.
Bosna-Hersek: Umuma Mahsus Pasaport hamilleri 60 gün süreyle vizeden muaftır.
Botsvana: Umuma Mahsus Pasaport hamilleri vizeden muaftır.
Brezilya: Umuma Mahsus Pasaport hamilleri anılan ülkeye yapacakları 90 güne kadar ikamet süreli seyahatlerinde vizeden muaftır.
Dominika: Umuma Mahsus Pasaport hamilleri 21 gün süreyle vizeden muaftır.
Ekvator: Umuma Mahsus Pasaport hamilleri 90 güne kadar olan turistik amaçlı seyahatlerinde vizeden muaftır.
El Salvador: Umuma Mahsus Pasaport hamilleri 90 güne kadar ikamet süreli seyahatlerinde vizeden muaftır.
Fas: Umuma Mahsus Pasaport hamilleri 90 gün süreyle vizeden muaftır.
Fiji: Umuma Mahsus Pasaport hamilleri 90 günü aşmayan turistik seyahatlerinde vizeden muaftır.
Filipinler: Umuma mahsus pasaport hamili Türk vatandaşları 30 güne kadar ikamet süreli seyahatlerinde vizeden muaftır.
Guatemala: Umuma Mahsus Pasaport hamilleri 90 gün süreyle vizeden muaftır.
Gürcistan: Umuma Mahsus Pasaport hamilleri 90 güne kadar seyahatlerinde vizeden muaftır.
Honduras: Umuma Mahsus Pasaport hamilleri 90 gün süreyle vizeden muaftır.
Hong Kong: Pasaport geçerlilik süresi en az 6 ay olan Türk vatandaşları, Hong Kong S.A.R.’a (Special Administrative Region of The People's Republic of China/Özel İdare Bölgesi) yapacakları turistik ve iş görüşmesi amaçlı seyahatlerinde üç ay süreyle vizeden muaftır.
İran: Umuma Mahsus Pasaport hamilleri 90 gün süreyle vizeden muaftır.
Jamaika: Umuma Mahsus Pasaport hamilleri anılan ülkeye yapacakları turistik amaçlı seyahatlerinde 90 gün süreyle vizeden muaftır.
Japonya: Umuma Mahsus Pasaport hamilleri anılan ülkeye yapacakları seyahatlerinde 90 gün süreyle vizeden muaftır.
Kazakistan: Umuma Mahsus Pasaport hamilleri 30 gün süreyle vizeden muaftır.
Kırgızistan: Umuma Mahsus Pasaport hamilleri yapacakları turistik amaçlı seyahatlerinde vizeden muaftır.
KKTC: Umuma Mahsus Pasaport hamilleri vizeden muaftır.
Kolombiya: Umuma mahsus pasaport hamili Türk vatandaşları 90 güne kadar ikamet süreli seyahatlerinde vizeden muaftır.
Kore Cumhuriyeti (Güney Kore): Umuma mahsus pasaport hamili Türk vatandaşları 90 güne kadar ikamet süreli seyahatlerinde vizeden muaftır.
Kosova: Umuma Mahsus Pasaport hamilleri 180 gün içinde 90 günü aşmamak kaydıyla, anılan ülkeye yapacakları seyahatlerinde vizeden muaftır.
Kosta Rika: Umuma Mahsus Pasaport hamilleri vizeden muaftır.
Libya: Umuma Mahsus Pasaport hamilleri 180 gün içinde 90 günü aşmamak kaydıyla, anılan ülkeye yapacakları seyahatlerinde vizeden muaftır.
Lübnan: Umuma Mahsus Pasaport hamilleri 180 gün içinde 90 günü aşmamak kaydıyla, anılan ülkeye yapacakları turizm amaçlı seyahatlerinde vizeden muaftır.
Makau Özel İdare Bölgesi: Umuma Mahsus Pasaport hamilleri bu ülkeye 30 güne kadar yapacakları seyahatlerde vizeden muaftır.
Makedonya: Umuma Mahsus Pasaport hamili Türk vatandaşları 90 güne kadar ikamet süreli seyahatlerinde vizeden muaftır.
Malezya: Umuma Mahsus Pasaport hamilleri 90 güne kadar seyahatlerinde vizeden muaftır.
Mauritius: Umuma Mahsus Pasaport hamilleri 30 güne kadar seyahatlerinde vizeden muaftır.
Moğolistan: Umuma Mahsus Pasaport hamilleri 30 gün süreyle vizeden muaftır.
Moldova: Umuma mahsus pasaport hamilleri 90 gün süreyle vizeden muaftır.
Nikaragua: Umuma Mahsus Pasaport hamilleri vizeden muaftır.
Palau Cumhuriyeti: Umuma Mahsus Pasaport hamilleri vizeden muaftır.
Paraguay: Umuma Mahsus Pasaport hamilleri vizeden muaftır.
Peru: Umuma Mahsus Pasaport hamilleri 180 gün içinde 90 günü aşmamak kaydıyla, anılan ülkeye  yapacakları seyahatlerinde vizeden muaftır.
Rusya Federasyonu: Umuma Mahsus Pasaport hamilleri toplam ikamet süresi 180 gün içerisinde 90 günü aşmamak kaydıyla, her giriş için 30 günü geçmeyen turistik ve iş görüşmesi amaçlı seyahatlerinde vizeden muaftır.
St. Christopher (St. Kitts) ve Nevis: Umuma Mahsus Pasaport hamili Türk vatandaşları 90 güne kadar ikamet süreli seyahatlerinde vizeden muaftır.
St. Lucia: Umuma mahsus ve resmi pasaport hamilleri vizeden muaftır.
Seyşeller: Umuma mahsus Pasaport hamili Türk vatandaşları 90 güne kadar ikamet süreli seyahatlerinde vizeden muaftır.
Sırbistan: Umuma Mahsus ve Geçici Pasaport ile Seyahat Belgesi hamilleri, Sırbistan'a yapacakları turizm amaçlı seyahatleri veya transit geçişlerinde, Sırbistan'da toplam ikamet süresi, ilk giriş tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde, altı ay içerisinde 90 günü geçmemek kaydıyla vizeden muaftır.
Singapur: Umuma Mahsus Pasaport hamilleri 90 günü geçmeyen turistik amaçlı seyahatlerde vizeden muaftır.
Suriye: Umuma Mahsus Pasaport hamilleri her altı ay içinde ilk giriş tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde doksan (90) gün ikametli seyahatlerinde vizeden muaftır.
Svaziland: Umuma Mahsus Pasaport hamilleri 30 güne kadar vizeden muaftır.
Şili: Umuma Mahsus Pasaport hamilleri 90 güne kadar vizeden muaftır.
Tayland: Umuma Mahsus Pasaport hamilleri ise 30 güne kadar vizeden muaftır.
Trinidad-Tobago: Umuma Mahsus Pasaport hamilleri 30 güne kadar vizeden muaftır.
Tunus: Umuma Mahsus Pasaport hamilleri 90 güne kadar vizeden muaftır.
Tuvalu: Umuma Mahsus Pasaport hamilleri vizeden muaftır.
Ukrayna: Umuma mahsus pasaport hamili Türk vatandaşları 60 güne kadar ikamet süreli seyahatlerinde vizeden muaftır.
Uruguay: Umuma Mahsus Pasaport hamilleri 90 güne kadar vizeden muaftır.
Ürdün: Umuma Mahsus Pasaport hamilleri, Ürdün'e yapacakları turizm amaçlı seyahatleri veya transit geçişlerinde, Ürdün'de toplam ikamet süresi, ilk geçiş tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde, altı ay içerisinde 90 günü geçmemek kaydıyla vizeden muaftır.
Vanuatu: Umuma Mahsus Pasaport hamilleri 30 güne kadar vizeden muaftır.
Venezuella: Umuma Mahsus Pasaport hamilleri, 90 güne kadarki turistik amaçlı seyahatlerde vizeden muaftır.

4 Nisan 2015 Cumartesi

Kiev (Kyiv) 2014


Merhabalar, bu yazımda 2014 Haziran ayında Kiev'de geçirdiğim üç günlük deneyimimi yazacağım. Kiev'e gelmemde iki sebep vardı: Ucuz bir şehirdi, ikincisi Lviv üzerinden Türkiye'ye dönecektim dolayısıyla Kiev'i de görmek istedim. Bir yerin ucuz olup olmadığını anlamak için bir takım taktikler geliştirdim zamanla, bunlardan birincisi kuşkusuz konaklama, herhangi bir siteden hostel fiyatlarına bakabilirsiniz. İkincisi, yiyecek fiyatları. Bunların dışındaki diğer şeyler benim için lüks. Yani, bazen soruyorlar İtalya'ya gitsem bir hafta kalsam ne kadar tutar diye. Bu sorunun cevabı bir hayli karmaşık, otelde mi kalınacak, hostelde mi, cevap hostel ise kaç kişilik odalarda kalınacak, hangi müzelere gidilecek, nerelerde yemek yenecek, gece dışarı çıkılacak mı vb. gibi şeyler sizin tahmin edilebilir harcamalarınızı aşağı yukarı oluşturur. Bunlara dayanarak söyleyebilirim ki Kiev çok ucuz bir yer. Örneğin hosteller gayet ucuz iki gece için 10 dolar verdim. 

Polonya sınırından otobüsle geçtim ve yol boyunca Ukrayna`nın şehirlerini gözlemleme fırsatım oldu. Baya yoksul bir ülke üstüne son zamanlardaki olaylar eklenince 1 Euro 16 UAH(Grivna) yapiyor ki Mc Donalds menusu 35 UAH (big mac menü) ve çoğu yerde Kiev`in merkezinde bulunan yani meydanda 10 UAH`a 330'luk bira içebilirsiniz, 20 UAH`a şavurma yada döner/kebab alabilirsiniz. Ulaşım 2 UAH metroyla ve inanılmaz bir metro ağı var, zaman dilimine göre değişiyor ancak beklerken 30 saniyede yenisi geliyor...

Kiev'e Türkiye'den nasıl gidilir?

THY ve Aerosvit hava yolu şirketleri ile gidebilirsiniz, tabi alternatif her zaman üretilebilir. Örneğin Pegasus ile Lviv'e erken tarihte bilet alındığında 120-200 TL fiyat aralığında bilet bulabilirsiniz. Lviv'den Kiev'e 15-20 TL civarında bir miktar ödeyerek trenle geçebilirsiniz. Bu sırada Lviv'i de gezme fırsatı bulabilirsiniz. Odessa ve Kharkiv üzerinden geçişleri tavsiye etmiyorum, Malum olaylar yüzünden çok güvenli değil diğer şehirler.

Vize gerekli mi?

Ukraynaya gitmek için vize gerekmiyor. Pasaportunuz, kalacağınız yeri gösteren bir belge(nerde kalacaksanız, internetten rezervasyon yapınız ve rezervasyon yaptığınız günlerin çıktısını yanınızda görünüz) Yanılmıyorsam 90 güne kadar, vizesiz kalabiliyorsunuz. Seyahat sigortasına gerek yok, pasaportunuz, nerede kalacaksanız onu belirten bir çıktı. Belki dönüş tarihinizin uçak bileti varsa onuda yanınızda götürmekte fayda var. Sorarlarsa net cevap verin turist olarak geldim cevabı gayet yeterli bir cevaptır.

Kiev'de dikat edilmesi gerekenler,

Kiev'in yani Ukrayna'nın herhangi bir Avrupa şehrinden farkı bir yönü var bizler için, Kiev'in ucuz oması, vizenin olmaması gibi nedenlerden dolayı insanlarımız Ukraynayı "sex turizmi" için tercih etmekte. Dolayısıyla Türk'üm dediğiniz zaman ön yargılı tutumlar ile karşılaşmanız olası, bu yüzden birisi size karşı tutum sergilerse alttan alın bir an önce orayı terk edin. Unutmayın yurt dışındasınız, ona göre davranışlarınız kontrol edin, kavga etmekten kaçının. Polise güvenmeyin çünkü onlar da size karşı olabilir.(örnekler ile sabit) Ukrayna'da rüşvet olayının çok yaygın olduğunu duydum ona göre karşıdan karşıya geçerken trafik ışıklarına vb. kurallara uyunuz.

Yerde para, cüzdan görürseniz almayın!

Salı, Çarşamba ve Perşembe günü oradaydım, Perşembe günü biraz daha kalabalıktı turist olarak ve gündüzleri kimse kimseye karışmıyor, ilk gün elimde bavulum hostel arıyordum. Bir hayli zorlandım hostel bulmakta çünkü başka bir şehirde hostelin bulunduğu binalarda yazıyor en kötü kapı zilinde yazıyor. Kiev'de benim aradıklarım da öle bir yazı göremedim. Mc Donalds'a gelip tekrar internete girip baktığımda, hostel kapısının şifresini gördüm tekrar yola koyuldum. Yolda ilerlerken 1 Grivna gördüm sonra kim düşürdü gibisinden ileri baktım sağa sola kafamı çevirdim kimseyi göremedim. Sonra devam ettim, iki metre ilerde bir tane daha gördüm, paralar ortadan ikiye katlanmış ikisi de ayni şekilde duruyordu. Sonra oradan hızlıca yürüyüp  geçeyim dedim zaten Maidan'nın 30 metre yukarısındayım neyse iki kişi gülerek bana doğru yaklaşıyordu. Hemen kaçtım bir şeyler söylediler, dönüp bakmadım. Daha önce bu tarz şeylerin yaşandığını okumuştum ama tecrübe etmek farklı bir şey. Bunun yanı sıra cüzdan gibi bir şey görürseniz de almayın, çünkü aldığınız zaman birisi gelip, "o cüzdan benimdi" diye bilir. İçerisinde 10 TL varsa 20 TL vardı diyebilir. O parayı her türlü ödemek zorunda kalırsınız aman dikkat.


Hostel'in artıları

Malum ekonomileri kötü şu an ve şehir hala karışık, her an bir şey olabilecek gibi hissetmiştim oradayken, ama herhangi bir sorunla karşılaşmadım ciddi anlamda. hostellleri sakın güçük görmeyin sadece parası olmayanlar değil, gayet durumu iyi kişilerde kalıyor. Neden hostelleri tercih ediyorlar derseniz, yeni insanlarla tanışmak adına mükemmel bir atmosferi var. Üstelik şehir merkezlerinde, turistik yerlere yakın, tek gitseniz dahi akşam zaman geçirmek için birilerini bulabilirsiniz.
Ukrayna'nın doğu ve güney kesimlerinde sorunlar olduğunu duymuştum. Kaldığım hostelde Donesk'ten kaçmış bir çiftle tanışmıştım annesini orada bırakmak zorunda kalmışlar, evlerini yağmalamasınlar diye. Annesi gidin kendinizi kurtarın buralardan diye onları Kiev'e göndermiş. Yaşayanan olayları o insanlardan dinlemek çok daha acı oluyor....

Ukrayna'da pazarlık yapmayı unutmayın

Ukrayna'da turist olduğunuzu anladıkları zaman, ki çok zor değil onlar için anlamak, fiyat bir ise iki lira oluyor. Özellikle taksilerde taksimetre yok veya açmıyorlar. Ukraynalılar taksi kullanacaksalar evden çıkmadan taksi şirketlerini arıyorlar. Bu taksiler genelde 40-60 Grivna(3-4 Euro) talep ediyorlar. Ancak sokaktan herhangi bir taksiye bindiğinizde 100 Grivna isteyebiliyorlar bazen daha fazla...
Bir çok kez hostelde kalmama rağmen Kiev'de hostel ararken ilginç bir olay yaşadım. İnternetten baktığımda hostel fiyatı 7 dolar yazıyordu. Baktım genel olarak kullanan kişilerin memnuniyeti iyi gözüküyordu, Hosteli buldum sahibi ile konuşuyoruz baya konuşkan biri 10 dakika konuştuk pasaportun fotokopisini çekmesi gerekiyordu. O sıra fiyatı sorayım dedim, ne kadar dedim 20 euro dedi. İnternette 7 dolar yazıyordu 20 Euro istiyordu, pasaportumu alabilir miyim dedim. Sonra benim İngilizcem cok iyi değil dedi. Beklememi söyleyip, eşiyle birlikte geldi, internetten boking yapmadığınız için fiyat farklı dedi. Öyle bir şey yok, çok defa rezarvasyonsuz kaldığım için biliyorum. Neyse adam bu sefer 12 euro olduğunu söyledi, hani 20 Euro idi dedim, durdu biraz sonra yok  ben 12 demiştim gibisinden yan çizmeye başladı. Arayıp da bulduğum ilk hostel olmasına rağmen orada durmak istemedim. Sonra düşürdü biraz daha ama kalmam orada daha deyip, 10 metre yakınındaki başka bir hostelde 10 dolar verip iki gün kaldım...

Yaşanan ilginç olaylar köşesi: Coffee içelim!

O gün akşam dışarı çıkayım dedim bir iki yere gittim kapalıydı dönerken Kreshchatik street`te ki bu olayların olduğu ve çadırların bulunduğu bölge Mc donalds in hemen karşısı, marketten bira ve pizza aldım dönüyorum. Çadırdan 3 kişi çıktı 1 erkek 2 kadın, kadının biri yanıma geldi, İngilizce de bilmiyor, coffee dedi sonra, yok dedim yorgunum uyumam gerekiyor dedim. Gönlü olsun diye yarin içelim dedim. yok diyor, zaten İngilizce bildiği de yok. Bir kaç kez tekrarladı sonra baktı, ben gitmeyeceğim onunla bu sefer money demeye basladı. Ben de ne vereceğim deyip, öğrenci olduğumu belirttim ama anlamıyor ki... Arkadaşları yürüyerek gittiler sanırım onlar yoklardı. Sonra yakama yapıştı, zaten kafası dönüyordu. Sokakta da kimseler yok, çekiyor yakamdan bir şey de yapamıyorum, "help help" diye bağırmaya başladım, arada "Police" de diyorum :) o hala çekiyor  yakamdan, police felan deyince bir ara bırakır gibi oldu ama tekrar yapışacaktı ki fırladım kaçtım, bir koşuyorum hostele doğru ama nasıl koştuğumu bir ben bilirim. Biraz oda geldi ama ne mümkün yakalamak beni :)

Türk parası koleksiyonu yapıyoruz      

Akşamki olaydan sonra baya korkarak dışarı çıktım, hava gayet güzeldi şansıma, şehrin merkezi olan Maidan Square'in oralarda fotoğraf çekiyorum. İki tane kostüm giymiş genç kız geldi, nereli olduğumu sordular. Sonra öğrenci olduklarını para kazanmak için böyle giyindiklerini söylediler. Bende zaten çok bir şey istemezler diye fotoğraf çekinelim dediklerinde kabul ettim. Ama fotoğraf makinasını alıp kaçarlar mı diyede düşünmeye başladım. Çünkü otuz kırk tane çektiler, sonra diğer kız biliyorsun biz öğrenciyiz dedi. Bize yardım edersin dedi , dedim ne kadar vermem gerekiyor. 200 Grivna versen yeter dedi, bende yuh dedim 30 Grivna vardı cebimde o an onu verdim. Başladılar Dolar, Euro versen de olur demeye, sonra TR parası versen olur dedi birisi koleksiyon yapıyoruz yaptıklarını söyledi. Bunlar klasik laflarmış o gün ve ertesi gün 10 kisi daha ayni numarayı yaptı.

Kiev turistik bir şehir

Kiev gerçekten turistik açıdan güzel bir yer çok beğendiğimi söylemeliyim. Avrupa`nın başka bir ülkesinin başkenti olsaydı. Şu an çok daha ünlü ve turistik bir yer olurdu. Çok güzel parkları var, fotoğraf çekerken midilli ile gezen bir kız gördüm fotoğrafını çekebilir miyim diye sordum. Biraz konuştuk çok nazikti tüm ön yargılarım kalktı on an Kiev insanına karşı. Onun disinda 2 gunde yürüyerek çok rahat gezebilirsiniz. Kiev`de Ingilizce olan bir harita almanızı öneririm Kreshchatik street`te turist informationdan 20 Grivnaya bulabilirsiniz. Zira diğer haritanın kullanımı çok zor. İngilizce bilen sayısı oldukça az , gençlere sorularınızı yöneltirseniz daha kolay çözüm bulacaktır sorularınız.
     

Türklerin masa açma sevdası

Masa açılır, bir kereliğine ama yani o kadar para harcamaya gerek yok, zaten bir Araplar bir Türkler yapıyor bunu... Türkiye'de yetmiyormuş gibi birde oralarda da aynı davranışları sürdürmeleri komik bir hal alamaya başlıyor. Belki bizim kültürümüzde batı dans kültürü fazla gelişmediğinden, masayı bırakıp dans etmiyorlar. Sanki oturup içmeye çıkıyorlar, öyleyse diskoya niye gidersin ki, gürültüden konuşulmuyor bile... Türklerin yurt dışında gerçekten bir imaj kaybı var.

Kyiv Tourist atraction 
1. Saint-Sophia Cathedral
2. State Historical Museum
3. National Museum of the History of the Great Patriotic War
4. St. Michael’s Monastery
5. St. Vladimir’s Cathedral
6. Golden Gate
7. Kiev Pechersk Lavra
8. Mariyinsky Palace























2 Nisan 2015 Perşembe

New Orleans- Work and Travel


İlk çalıştığım yerdeki iş arkadaşlarım. Gelmeden önce çekinmiştik.
New Orleans kenti Amerika’nın güney eyaletlerinden Louisiana'nın en önemli şehridir. Şehrin köklü bir tarihi olması şehri Amerika’nın diğer eyaletlerinden ayırmak ile birlikte şehre farklı bir hava katmaktadır. Downtown'da Royal Street yani French quarter olarak geçen bölge yoğun olarak tarihi binalardan oluşmakta şehre  gayet güzel bir hava katmaktadır.

Öncelikle şunu söylemek gerekir, buraya tercih edenlerin bilmesi gereken en önemli şeylerden biri yaz mevsiminde aşırı yağışların olması. Bu yağmurlar havayı serinletmesi açısından harikadır, ancak yağmurlardan ve sıcak havadan dolayı turist sayısından bir hayli düşüş gözlenir. Şehirdeki ekonomik çarkların dönmesi açısından turistler önemlidir. Aslında tatil şehri havasındadır New Orleans bir iki gün kafa dinlemek için gelenlerin yeridir. Şehir merkezinde Canal Street boyunca çok sayıda dünyaca ünlü oteller vardır.

New Orleans Amerika’nın en büyük konferans salonlarına sahiptir. Dolayısıyla büyük katılımlı konferanslar gerçekleşir. Konferanslar sırasında şehirdeki her yer dolar sizde dolayısıyla gündüz para kazanırsınız akşam ise yeni tanıştığınız insanlarla eğlenirsiniz. Zaman geçtikçe şehre alıştıkça bir kişi bile gelse fark edersiniz, öyle bir şey ki siz tanımasanız da onlar tanıyor sizi. Belli bir süre sonra şehirdeki Türklerle tanışırsınız gittikçe artar bu sayı, özellikle taksici Türk sayısı bir hayli fazladır. Baya faydalı olurlar bazense zararlı olabilirler, bu yüzden dikkat edilmesi gereken bir unsur…
New Orleans'ın gece Mississippi'den görünümü, nehrin karşı tarafına belli saatlerde ücretsiz feribot var. Gece bu manzarayı görebilmek için binmiştik.

Nasıl Gidilir ?

ABD'ye ulaştıktan sonra çeşitli yollarla ulaşılabilir. Bilidğim kadarıyla Türkiye'den direk uçuş yok, ancak Florida'ya yakın olması ulaşımı kolaylaştırıyor. Uçak biletini önceden almanız önemli çünkü bilet fiyatları bir hayli pahalı önceden alırsanız daha uygun fiyatlarda seyahat edebilirsiniz. Dönüşü New York’tan almanız, akıllıca olabilir. Dönerken New York’a erken gidip şehri gezebilirsiniz. Şehre benim bildiğim kadarıyla New York ‘a iki tane uçak gidiyor; bir tanesi Delta diğeri şuan aklıma gelmedi. Delta bavul başına ücret almaktadır, 20.30 kg gelse dahi sorun çıkarta biliyorlar. Bir de deltanın New York-New Orleans arasında kullandığı uçaklar eski olmakla birlikte teknolojik olarak da yetersiz. THY'nin uçaklarından sonra o uçaklarla seyahat etmek biraz garip gelebiliyor.

Nerde kalınır ?

New Orleans’ta konaklama sorun, Amerikan vatandaşı olmamanız ve 3 ay kalacak olmanız gerekçesiyle ev vermiyorlar. Evler uzak kaldığı için ve sınırlı bir ulaşım ağına sahip olması dışarıdan ev tutma imkanını zorluyor. Bunun yerine ucuz hostelleri veya otelleri tercih etmeniz daha mantıklı olabilir. Biz öyle yapmıştık ancak çok sayıda olmaması ve şartlarının pek iyi olmadığının altını çizmekte yarar var. Vincent guest house(magazin Street 1507) burada kalmıştık eski bir yetimhane olan bu yer zamanla hostele dönüşmüştür. Günü birlik kalmak isteyenler veya uzun süreli kalmak isteyenler için iyi bir yer. Aslında çok iyi bir yer değil ancak bu fiyata daha iyisi yok! 
Not: pazarlık yapmayı unutmayı bazen yarı yarıya indirim yapılıyor. Hatta kalmak için gelenlerin zamanla çalıştıklarını görebilirsiniz. Bunun dışında evlere craigslist'ten de bakabilirsiniz.

Ne yenir ?

New Orleans yemekleri Amerikan halkınca çok beğenilir öyle ki giderken hava alanında çalışan kadın nereye gittiğimi öğrenince “ oranın çok iyi yemekleri var” çok şanslısın demişti. Gel gör ki ben aynı kanıya bir türlü varamadım. New Orleans’ta yemek sektörü Amerika’nın genelinde olduğu gibi fast food üzerine kurulu. Po boys isminde bir menüsü vardı, şehrin her yerinde görebilirsiniz. Bunun dışında deniz ürünleri açısından oldukça ilerde bir mutfağı var. Sanırım havaalanındaki kadın deniz ürünlerini kastetmişti. Ancak deniz ürünlerinin fiyatları bir hayli yüksektir öğrenciler için… Burger King, Mc Donalds, Subway vb. fast food işletmeleri bir hayli fazla. Ancak Türkiye’de olanlardan bir hayli farklı; başta müşterileri olmak üzere… işletmeler genel olarak çok temiz oldukları söylenemez. Subway diğerlerine nazaran daha temizdi. Eğer üniversitede ev hayatı yaşamadıysanız yemek konusunda sıkıntılar çekebilirsiniz. Bir yerden sonra hazır gıdalardan bıkarsınız yemek yapmayı bilmiyorsanız gerçekten zor saatler sizleri bekliyor diye bilirim. Şimdiden birkaç basit yemek tarifi öğrenin derim işinize çok yarayacak hem midenize hem de cebinize…Cafe Du Monde'de Benye yemeyi unutmayın sakın.
Amerikan futbol maçını izlemek için gelenlere özel açık büfe..
Nerede çalışılır?

Şunu belirtmeliyim ki şehir yazları çok nemli ve yağışlı geçmektedir. Bu durum şehre gelen kişi sayısını düşürmekte ve bu da önlenemez bir sürü olumsuzluğu beraberinde getirmekte. İşler yoğun değil denerek işten erken gönderilmeler başlar ve bu durum iyiye gitmesi gerekirken daha kötüye gitmekte. Para kazanamazsınız işten erken gelirsiniz daha çok masrafınız olur. İkinci bir iş ararsınız bulamazsınız vb. bunun gibi pek çok olayla karşılaşırsınız.   Benim sözleşmem var beni bu kadar saat çalıştırmak zorundasınız deseniz bile gönderilirsiniz sponsorunuza bildirirsiniz. Olayı anlama adına bir sürü sorular yöneltilir, bir buçuk ay üzerinden geçer ve başka bir eyalete gönderebileceklerini söylerler. Orası da Amerika'nın en kuzey eyaletlerinden biridir. Orada da işsiz kalabilme ihtimali var. Sözleşmenin bir anlam ifade etmediğini anlarsınız, ikinci iş bulmak istersiniz sponsor benim onayım olmadan ikinci işte çalışamazsın yoksa vizeni iptal edeceğini tehdit edercesine söyler. Bunun gibi sorunlarda sürekli vizenizin iptalini gündeme getirirler oysa sizin hakkınızı savunmazlar, müşteri çekmek için başlarda broşüre bir çok olumlu göz boyayıcı şeyler yazarlar ama öyle değildir…

Poppy’s Time Out Sport Bar, The Crazy Lobster bu iki firmanın da sahibi aynı, işletmeler arasında 100 metrelik bir mesafe var. Birisi spor maçlarına yoğunlaşmıştır isminden anlaşılacağı gibi, diğeri ise deniz ürünlerine… Yaz döneminde Amerika’da spor müsabakalarına ara verilir bu zaten olmayan müşteri kitlesini iyice aşağı çeker. İkinci sorun ise havalardan kaynaklı, buda pek çok şeyi olumsuz etkiler. Sport Bar'da çalışmıştım, o yüzden sadece oranın süpervizörleri hakkında bilgi vericem. Errol, Terasa, Guy evet ismi Guy, Terasa hariç ikisi de iyi insanlardı. Errol baya iyi birisidir, eğer orada çalışırsanız Errol’a her şeyi anlatabilirsiniz, yardımcı olacaktır.

Yağmurlu bir günden Time out, yağmur çok yağar ama sel olmaz, çok iyi bir alt yapısı vardır, şehrin yağmur sonrası hava sıcak olduğundan yerler çabuk kurur, yağmur hayatı durdurmaz hayatı devam ettirir, şehre serin bir nefes aldırır...

Eylülün sonuna doğru şehir canlanır, söylenenlere göre Ekim’den sonra şehir çok kalabalık olurmuş, kuzeyde yaşayan insanlar hava soğuduğu için güneye inerlermiş ve konferanslar başlarmış bu durum Hazirana kadar böyle devam edermiş. Otel işlerinde çalışan arkadaşlarımız vardı, onlarında durumu bizden farksızdı işten erken gönderme onlarında büyük sorunuydu. Hatta bazen gittiklerinde “bugün off” sun diyerek geri gönderildiklerini onlardan pek çok kez dinlemiştim.

Dört dörtlük işletme

Cafe Du Monde işte eğer sponsorunuz burada size iş imkânı sunuyorsa koşa koşa gelin derim tam Work and Travel öğrencisi için bir işletme… İşten gönderme olayı burada yok zaten genelde buna gerekte yok. Şehrin en ünlü işletmesi diye bilirim şehirle adeta özleşmiş, şehre gelen her turist buraya mutlaka uğrar birileri mutlaka yönlendirir. Bizim çalıştığımız yerde müşteri yokken orası full olduğunu bilirim bu beni sinirlendirmişti çoğu zaman. Menüleri çok kolaydır cafe tarzı biyerdir, iki hafta çalıştım ama çok çabuk uyum sağladım, çalışanları da gayet iyi insanlar, WAT programının en iyi şartlarına sahip işletme olabilir. İşletme vergi kesmez, her hafta sabit bir ödeme alırsınız, günlük güzelde tip alırsınız…

Eğlence hayatı = Bourbon Street

New Orleans’ta insanların yaptığı iyi şeylerden biride eğlencedir, 7/24 sokaklarda caz sesi duyarsınız, canlı müzik konserlerini her yerde görebilirsiniz. Kaldığınız bölgenin bir yerinde mutlaka lokal eğlence mekanları mevcuttur. Civar insanlarının, arkadaşların, biraz daha orta yaşlı insanların toplandığı yerler bir hayli fazladır. Ayrı bir hava katmıyor da değil eğlence çok uzaklarda değil dedirten bir şehir. Türkiye'de bu tarz yerlerin olması çok iyi olurdu ama nerede... Bunların dışında French Quarter’da sağlam, temiz mekanlar var tabi buralar biraz pahalı ve ücretle giriliyor bazı yerlere ama gayet hoş mekanlardır. Son olarak Bourbon Street gibi devasa bir cadde üzerinde sayısız eğlence mekanının bulunduğu 24 saat açık olan kulüpleri olan eğlence dünyası. İşletmelerin isimlerindeki yaratıcılık gezerken gülümsetecek cinsten... Aslında şehrin kalabalık olduğu günlerde, festivallerde bu sokak çok daha eğlenceli oluyor.
Bourbon street, Crazy Corner

 Şehir  çok kalabalık olmadıkça ücretsiz giriş yapabiliyorsunuz, içki almak gibi zorunluluk yok, canlı müzikler her yerde birinde sıkıldıysanız diğerine gidebilirsiniz. Ancak yaş 21 olmalı buna dikkat ediyorlar, ilerleyen saatler de girebilirsiniz fakat genelde yaş sorunu her yer de karşınıza çıkıyor. Eğer eğlenceye, alkole, sigaraya düşkünlüğünüz varsa her yerde yaş soruyorlar 21 yaşını doldurup gelmekte fayda var.

Alışveriş = Walmart

Şehirde çok sayıda süs eşyası ve küçük hediyelik eşya mevcut, marka ürünlerin bulunduğu birkaç mall var. Bunlar genelde şehirden uzaktalar, bunların en iyi yanı orijinal olmaları içiniz rahat alıyorsunuz, çünkü imitasyon yok denecek kadar az ve bu yerler güvenli. Özellikle Marshall, TJ Maxx ve Ross fiyat olarak çok uygun, güzel kaliteli elbiseler, parfümler, gözlükler, cüzdanlar, bavullar ve şansınız varsa ayakkabılar bulabilirsiniz. Şehirde devasa teknolojik mağazalar beklemeyin Media Markt’ı mumla aradığınız zamanlar oluyor. İnternetten alışveriş popüler aldığınız ürün 1-2 haftaya geliyor. En büyük teknolojik mağaza Best Buy orada ve bir hayli sayısı fazla, tabi şehir dışında bulunuyorlar.

WAT öğrencisinin en büyük yardımcı marketi ise Walmart, çok uygun fiyatlar olması sizi rahatlıyor ve evinize yakınsa bir de çok daha mutlu oluyorsunuz. Çok fazla çeşitde sahip ve uygun fiyatlar ve indirimlerin bulunduğu yok yok dedirtecek alışveriş merkezi. Bunların dışında Lakeside’da aradıklarınızı bulabilirsiniz.

Yaşanan ilginç olaylar köşesi: Hurricane(Kasırga)

New Orleans 2005 yılında Katrina kasırgasında yerle bir olmuş bir şehir, kasırgalar genelde yazları oluyor. Hatta Hurricane session diyorlar, Temmuz sonu afişler asılıyor, uyarılar yapılıyor. Kasırgalar 1-5 arasında sınıflandırılıyor. 5 en kuvvetli olanı, yani rüzgarın hızı ve etkisi baz alınarak bu tür kıstaslar yapılıyor. Katrina Category 5'tı... Neyse hikaye kısmına geçelim, kasırganın geleceğini duyduk, zaten işler çok kötü para kazanamıyoruz, nereden çıktı bu kasırga... İş yerleri kasırga  başlamadan 2 gün önce kapanmaya başladı. Ancak  bizde hiç bir korku yok. Downtown'da insalar dükkanların pencerelerine tahtalar çakıyorlae, daha önce Katrina kasırgası süresince pek çok dükkan, ev yağmalanmış bundan dolayı önlem alıyorlardı. Elektriklerin gideceğini öğrendik stok yaptık 1 hafta her yer kapılı olacak dendi. Dolabta biraz et vardı, kasırga öncesi barbekü yapalım dedik, hostelin bahçesinde biralarımızı alıp, barbekümüzü yaptık.

Akşam olunca rüzgar hızlandı, hızlandı ve hızlandı... İlk önce elektrik gitti, ardından odamızın camları... Eşyalarımızın, bir kısmını diğer odaya aldık, fırtına gelecek diye hostel boşalmıştı. Gidecek yeri olmayan bizler vardık. Sonra 15 kişi civarında koridora oturup konuştuk saatlerce karanlıkta... Kasırga üç gün sürdü. ağaçlar yıkıldı, Katrina kadar olmasa da İsic'te New Orleans'a maddi zararlar verdi. Kaldığımız hostele bir hafta elektrik verilemedi. Obama geldi, konuşmalar yapıldı...Hayat yavaşça eski haline dönmeye başladı.


   


Gezilecek Yerler
French quarter evlerini görmelisiniz, hayvanat bahçesine ve akvaryuma gittim ancak ben en çok insectariumu beğendim küçük böceklerden, kelebeklere kadar çeşitli böceklerin olduğu devasa bir yer, kelebeklere bayılacaksanız renk renk, çok güzeller. Mississippi üzerinde turlar yapılır ve swamp turlarıda revaçtadır. Şehrin önemli merkezlerine 24 saat ulaşım sağlayan Street car ile 3 dolara gün boyu gezebilirsiniz. İndiğinizde bu bileti otobüslerde de kullanabilirsiniz. Ayrıca 2. Dünya savaşı müzelerine de bir göz atabilirsiniz, eğer doğru zamanda orda iseniz Saint ya da Hornet’ın maçını izleyebilirsiniz. Futbol maçlarına ilgi yoğun maç sırasında insanlar şehre gelirler ya statta ya da bir spor mekanda maçlarını izlerler. Bunun dışında Mezarlıklara gidebilirsiniz, yağmurlaedan koruma amaçlı, devasa mezar taslarını görebilirsiniz.




Royal streeten bir görüntü burada evler iki ya da üç kattır, tarihi evler arasında New Orleans’ın farklı bir döneminde yaşarsınız.

Hayvanat bahçesinin girişinden bir görüntü, çok çeşitli hayvanları bir arada buluşturan seveceğiniz hayvanların, olduğu kadar korkacak olduğunuz hayvanlarında bulunduğu bir yer. Fillerden, çeşit çeşit yılların olduğu bir hayvanat bahçesi sizi bekliyor olucak.

Canal streetten bir görüntü, şehrin merkezinden geçen bu cadde şehri ikiye böler, bir tarafta French quarter, diğer tarafta modern binaların olduğu poydras.

İnsectarium, bunun gibi çeşitli böcek ve kelebek türlerinin bulunduğu bir yer, ilginç ve çok uğraşılarak yapıldığı bir şey olması nedeniyle ziyaretçi sayısı bir hayli yüksek olan bir mekan.